14 Mayıs’ta Türkiye geleceğini yakından etkileyecek önemli bir seçime gidiyor. Avrupa ülkelerinde yaşayan iki milyondan fazla seçmen de, 27 Nisan 9 Mayıs tarihleri arasında kullanacakları oylarla bu önemli seçime katılacak.
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu olarak Türkiye’nin bu önemli yol ayrımında, seçme hakkı olan tüm Türkiye kökenli vatandaşları seçimlere katılmaya, oylarıyla demokrasi güçlerini desteklemeye çağırıyoruz. Çünkü demokratik bir Türkiye’nin, Avrupa‘da yaşayan bizlerin de yaşamını kolaylaştıracağına inanıyoruz.
ÇÜNKÜ
Mevcut iktidarın izlediği emek düşmanı politikaların işçi ücretlerini nasıl düşürdüğünü, halkın enflasyona nasıl ezdirildiğini buradan da görebiliyoruz.
Hükümetin, halkın dini ve milli duygularını suiistimal etmekten başka halka bir şey vermediğini; tersine bir avuç sermaye ve yandaşın hizmetinde olduğunu, Türkiye’nin tüm zenginliklerini sermayenin hizmetine sunduğunu, Avrupa’da yaşayan vatandaşlar olarak bizler de görüyoruz.
Özgürlüklerin, hukukun ve adaletin adım adım yok edildiğini, korku ve keyfiliğe dayalı tek adam rejiminin halkı her bakımdan perişan ettiğini buradan da görebiliyoruz. Bir avuç ayrıcalıklı kesimin dışında işçisi, kadını ve genciyle halkın büyük bölümünün “artık yeter” deyip, değişim istediğini de görmekteyiz.
Kadın haklarının nasıl ayaklar altına alındığını, gençlerin geleceksizliğe itildiğini; fırsatını bulan insanların güvenli bir gelecek için ‘bizi kıskanıyor’ dedikleri Avrupa ülkelerine gelmek için nasıl arayış içinde olduğunu da izliyoruz.
En son deprem felaketinde bir kez daha görüldüğü gibi ne öncesinde ne sonrasında halkın ihtiyaçlarını değil, hala müteahhitlerin çıkarlarını gözeten hükümete karşı depremzedelerin ‘nerde bu devlet’ çığlıklarını buradan da duyduk…
Çünkü bu hükümet, yaşam merkezi Avrupa olan, Türkiye kökenli emekçilerin yaşamını kolaylaştırma yerine, bu ülkelerde yaşayan emekçilerle inanç, etnik köken üzerinden düşmanlaştırma ve kutuplaştırma girişimlerinden vazgeçmeyerek, insanları döviz kaynağı ve lobi çalışmalarının dayanakları olarak görmeye devam ederek emekçilerin yaşamını zorlaştırdı.
ARTIK TETER!
Türkiye‘nin önünde iki seçenek vardır: Ya, halkların yaşamını her bakımdan karanlığa iten tek adam rejimi ve onun yarattığı bu yıkım sürecek; ya da halkın barış, demokrasi, özgürlük ve insanca yaşam talepleri yönünde yeni bir yola girilecek.
Türkiye halklarının özgürlük, demokrasi, barış ve insanca yaşama talebi, Avrupa ülkelerinde yaşayan bizlerin de talebidir. Halkların eşit ve özgür bir şekilde, insanca yaşayabildiği bir Türkiye bizlerin de en büyük özlemidir.
Bu nedenle bu önemli yol ayrımında, Avrupa’da yaşayan tüm Türkiye kökenlileri, tek adamdan kurtulmak için, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu’na; emek, demokrasi ve barıştan yana taleplerin hayat bulması için de, milletvekili seçimlerinde ‘Emek ve Özgürlük İttifakı’nın programıyla seçime katılan Yeşil Sol Parti’ye oy vermeye çağırıyoruz.
AKP-MHP iktidarının yeniden kazanması, halklarımızın daha ağır bedeller ödemesi, kırıntıları kalmış tüm hakların yok edilmesi, laiklik, kadın hakları konusunda var olanların da gasp edilmesi ve baskıcı, tekçi, ırkçı rejimin daha da sağlamlaşması demektir.
Türkiye’de demokrasiden yana olan tüm güçler, bu gidişata dur demek, tek adam diktatörlüğüne son vermek için, Kemal Kılıçdaroğlu’nun
cumhurbaşkanlığını desteklemektedir. Bizler de en azından demokrasi kapılarının tamamen kapanmasını engellemek için, Hollanda’da yaşayan ve oy kullanma hakkına sahip olan herkesi, seçimlere katılmaya ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye çağırıyoruz.
HALKIN SORUNLARI
EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI
PROGRAMIYLA ÇÖZÜLEBİLİR
Türkiye’de işçi ve emekçilerin, hakların yaşamış olduğu temel sorunlar, ancak emekçilerin ve halkların birleşmesi ve mücadele etmesiyle çözümlenebilir. İşçi ve emekçi haklarını, Kürt sorunun demokratik çözümünü, laikliği ve eşit yurttaşlığı, doğayı ve insan haklarını, barış ve özgürlüğü, kadın ve çocuk haklarını savunanlar ve bu talepler için mücadele edenlerin çok büyük bölümü, “Emek ve Özgürlük İttifakı’nda güçlerini birleştirerek seçimlere giriyor. Bu ittifakın güçlü bir şekilde parlamentoda temsil edilmesi, bizlerin de özlemi olan Kürt, Türk ve diğer uluslardan halkların, Alevi-Sünni ve diğer inançlardan insanlarımızın eşit ve kardeşçe yaşayabileceği demokratik bir Türkiye’yi oluşturmanın garantisidir. Halkların kardeşliğini güçlendirmek, demokrasi mücadelesine katkı sunmak için, milletvekili seçimlerinde oylarımızı “Emek-Özgürlük İttifakı’nın programıyla seçimlere giren Yeşil Sol Parti için kullanmaya çağırıyoruz.
Gerek tek adam rejiminin sonlandırılması gerekse Erdoğan sonrası dönemde, halkın özlemini duyduğu taleplerin savunulup hayat bulabilmesi için, emek ve demokrasi güçlerinin birliği olan Emek ve Özgürlük İttifakının en güçlü biçimde parlamentoda temsil edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bu nedenle DİDF olarak Avrupa‘da yaşayan her bir seçmenin göstereceği sorumluluk ve tutumun önemli olduğunu hatırlatarak, tüm
Türkiye kökenlileri daha demokratik, özgür ve insanca yaşanacak bir Türkiye için oy vermeye çağırıyoruz.
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu