Temel gıda, gaz ve elektrik fiyatları cep yakıyor; hangi ihtiyacımızdan kısacağımızı bilemez durumdayız. Hükümetin ‘bu sene için önlem almak teknik olarak zor’ diyerek adım atmazken, önümüzdeki yıl için öngördüğü önlemler ise ‘devede kulak’. ‘Enerji fiyatları artık eski durumuna dönmez’ diyen hükümet temsilcileri adeta halkla alay ediyorlar. Peki hayat pahalılığı altında ezilmeye mahkum muyuz, bunu önlemenin bir yolu yok mu? Gücümüzü birleştirebilirsek bu gidişe ‘dur‘ diyebiliriz!
HALK YOKSULLAŞIRKEN ZENGİNLER DAHA DA ZENGİNLEŞİYOR!
Hollanda’da Ağustos ayının enflasyonu %12’ye çıktı. Ücretler yükselen hayat pahalılığı karşısında eriyor. Alışveriş yaptığımızda görüyoruz yağ, ekmek, et,süt gibi günlük temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için cebimizdeki para yetmez oldu. Gaz ve elektrik için ödediğimiz aylık fatura 2-3 katına çıktı. Araştırmalar, böyle giderse yüzbinlerce insanın gaz ve elektrik faturasını ödeyemez duruma geleceğini, dolayısıyla önümüzdeki kışı soğukta geçirmekle karşı karşıya kalacağını ortaya koyuyor. Yokluk ve yoksulluk artıyor. Sadece dar gelirliler ve düşük ücretliler etkilenmiyor, gelinen yerde ‘orta tabaka’ diye tabir edilen ‘normal’ ücret alan insanlar arasında da geçinme ve gelecek endişesi gün geçtikte artıyor. Hollanda’da herkes fakirleşmiyor. ‘Hepimiz aynı gemideyiz’ söylemi bir masaldan ibaret. Hollanda’da zenginler daha da zenginleşiyor. Araştırmalar en zengin %10’luk kesimin toplam servetin %60’na sahip olduğunu ortaya koyuyor. Yani pastanın aslan payı küçük bir azınlığın elinde. Bu küçük azınlık fakirleşmiyor ve tasarruf yapmak zorunda değil! Villaların kaloriferleri kesilmeyeceği için oralarda yaşayanların soğukta bataniye ile oturmalarına veya duşlarından vazgeçmelerine gerek yok.
SAVAŞLARININ VE KRİZLERİN FATURASINI ÖDEMEYELİM!
İçinde yaşadığımız kapitalist sistem emekçilerin sömürülüp, devletin olanaklarını da asıl olarak büyük sermaye sahiplerine peşkeş çekme üzerinden yürüyor. Rutte Hükümeti de bu politikadan şaşmıyor. Savaş ve silahlanma için bir çırpıda milyarlarca Euro kaynak bulan hükümet, hayat pahalılığına karşı önlemleri önümüzdeki yıla havale etti. Hükümet şimdi de gaz ve elektrik faturalarını ödeyemez duruma gelen vatandaşlara güya yardım etmek üzere enerji şirketleriyle ortak bir fon oluşturmak istiyor. Bu durumda sormak gerekiyor: Zamanında kamuya ait olan enerji şirketlerini neden özelleştirdin? Kalıcı çözüm istiyorsan enerji şirketlerini neden yeniden kamulaştırmayı gündemine almıyorsun? Halkın sorunlarını çözmek için kırıntılarla yetinen hükümet, savaş ve silahlanma ve şirketleri kurtarmak için milyarlarca Euro’luk kaynak yaratmada sıkıntı çekmiyor. Zamlar ve pahalılık bunların sonucu. Mutfağımızda yangını söndürmek istiyorsak; ‘savaşın ve krizin yükünü çekmeyeceğiz‘ demeliyiz!
ÇÖZÜMSÜZ DEĞİLİZ!
Hükümet şimdiye kadar hayat pahalılığına karşı önlem olarak dişe dokunmayan palyatif önlemlerle yetindi. Önümüzdeki yıl için de asgari ücreti %10 arttırmayı hedefliyor. Bu artışın hızla yükselen gıda ve enerji fiyatları karşısında ciddi bir etkisinin olmayacağı şimdiden belli. Yani hükümetin öngördüğü önlemler, ne zamlara, ne de yoksulluğa çare olmayacak. Yakınmak ve beklemek de çözüm getirmiyor, tersine sorunlarımızı daha da büyütüyor. Bu politikalara karşı tek gerçekçi yol; haklarımız ve taleplerimiz için biraraya gelip birlikte mücadele etmektir. Bulunduğumuz şehirde sendikalar, kişiler, ilerici partiler, çevre örgütleri ile bir araya gelip eylem ve etkinlikler yapmalıyız. Hayat pahalılığı, zamlar ve sermaye yanlısı politikaların altında daha fazla ezilmemek için, ailemiz ve arkadaşlarımızla, komşularımızla, iş arkadaşlarımız ve sendikalarımızla şehrimizde güçlerimizi birleştirelim. Binler, onbinler ve yüzbinler olursak hükümet sesimize kulak, taleplerimize cevap vermek zorunda kalacaktır. Bunun için isteklerimizi sokağa taşıyalım:
– Gaz, kalorifer, elektrik fiyatları ve kiralar dondurulsun! Enerji şirketleri kamulaştırılsın!
– Zamlar geri alınsın!
– Ücretler en az enflasyon oranında arttırılsın!
– Eğitim, sağlık, konut ve ulaşım alanına daha fazla bütçe ayrılsın!
– Zenginlere servet vergisi getirilsin!
DIDF
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu